Dün bütün gün burada yapıs yapış, bunaltıcı bir hava vardı. Akşam paydosa 45 dakika kala yağmur başladı, bende arabasız işe geldiğimden, yürüyerek eve dönmek zorundaydım. Aldım şemsiyemi çıktım yola, uzun zaman olmuş, yağmur altında yürümeyeli, unutmuşum yağmurun çıkardığı sesin insana ne kadar büyük bir huzur verdiğini. Her ne kadar ıslanan terliklerle yürümek zor olsada, yürümeye devam ettim. Bizim sokağa geldiğimde, yağan yağmurun kokusuna bir de Ihlamur ağaçlarının kokusu eklenince, yürümek benim için çok daha keyifli oldu.
Egenin sıcaklığında geçen çocukluğum geldi aklıma. Bizler, bizim mahallede hepimiz bir kaç yaş arayla hemen hemen 10-15 çocuktuk. Büyüklerin küçüklere abilik, ablalık yaptıkları, birbirini koruyan ve hemen hemen hiç ayrılmayan bir guruptuk. Bütün yaz tatilimizi dağda, tepede koşarak, tepedeki kimsenin bakmadığı ama bir o kadar da güzel olan ağaçlıktan incir, erik, armut, badem çalarak, içinde su birikmesi sağlanarak, ağaç sulamakta kullanılan, küçük havuzların içinde debelenerek geçen günler geldi aklıma.
Bizim oralara yazları pek yağmur yağmazdı, ama kırk yılda bir yağarsa, hepimiz sokağa dökülürdük. Büyüklerimiz ne kadar kızsa da, dinlemezdik onları, atardık kendimizi yağmurun altına, başlardık elimizle, ağzımızla yağmur damlalarını yakalamaya. En büyük keyiflerimizden biriside, koşarak su birikintilerinin içine hoplayıp, biriken suları sıçratarak yanımızdaki arkadaşlarımızı ıslatmaktı. Çıplak ayakla bu su birikintilerinin içine hoplamaktan aldığımız zevk, attığımız çığlıklardan belli olurdu. Galiba çocukluğumun en büyük zevki, özgürce yağmurda ıslanıp, üstümü başımı batırmaktı:)
Ìşte dün yağmurun altında yürürken, bütün bunlar geçti aklımdan. Şimdi büyük şehirlerde yaşayan çocuklar geldi aklıma, içim acıdı onların robotlaşmış çocukluklarına, onlara çocukluğumun günlerinden sadece birini yaşatmak, tattırmak için neler vermezdim.
Bazen sihirli değneğiyle, büyü yapabilen gerçek bir masal cadısı olmadığıma hayıflanıyorum. Ne kadar isterdim, şimdiki çocuklara o özgür ve çılgın geçen çocukluk günlerimden birini yaşatmayı, tattırmayı…
Resim: Pixelio
30 Kişi ses vermiş:
Belgincim ne güzel yazmışsın. Keşke o günlere dönebilsek:)
ah belgin ah..
ben de o ağaçlardan meyva çalan sularda debelenen bi nesildenim...
şimdiki çocuklar için dileğine tamamen katılıyorum.
yeğenlerim var yılda 6 hafta gelirler...
metropolün robotlaştırdığı çocuklardan oluyolardı nerdeyse...
bi kaç profesyonel destekle olayı çözdüm...
şimdi nyılda 6 hafta da olsa sınırlı internet...sınırlı teknoloji...bolca sokak oyunu atlama zıplama düşme kalkma yaşıyolar...dizleri kanıyo belki...üst baş perişan oluyo belki...bizim kız çıldırıyo gerçi...
ama olsun...
burda dayı kuralları geçerlidir deyip kestirip atıyorum...
onları öle yüz göz çamur gördükce mutlu oluyorum.
işin kötüsü onlar daha mutlu oluyo..
iple çekiyolar o 6 haftayı...
darısı her çocuğun başına.
ne guzel yazmıssın ablacım.ıhlamur kokulu bır yazı olmus....
sanki sizinle yürüdüm o yolu: ))
Sen nasıl hiç fotoğraf eklemeden beni orada, o yağmurun altında kokularla yürütmeyi başarabiliyorsun?Bir kuşun kanadında bir Almanya yağmurunda, bir Ege kıyılarının yağmursuzluğundaydım; hem de bir kaç dakika içinde.Hayatımda olduğun, düşsel gücümü kullanabilmemi harekete geçirdiğin için çok mutluyum.Seni seviyorum.
Dedikodularım var.Geçen akşam aradığında balkonda serinliyordum.Telefon çalmış Yavuz bakmamış!Palayla bir giriştim ben buna, kesmedi 'pilates lastiğimlen döverim len seni' deyip dövdüm de dövdüm :D Akşam Hakan'ı zorla yürüyüşe götüreceğim.21.00 gibi evde telefonunu bekliyor olacağım canım :*
Yağmurun en çok çocukken o miss gibi toprak kokusunu severdin halada öyle şimdi yağmur hep kasvetli zamnları hatırlartıyor bana ne zamn yağmur yağsa içim dolup taşıyor ilginçtir yağmur berekettir der hep teyzem bereketiyle gelir hep işte böyle zamnlarda bereket katsın diye ömrüme hep yağmurlar yağsın şsterim yüreğime :):)
sevgilerimle
oysa şimdi yağmurdan korkar, saklanır, ıslanmaz olduk...
Ancak seni senin yaşadıklarını yaşayanlar anlar cadıcım.Yağmur yağdığında şemsiye kullanmak hiç adetlerimden olmadı.ŞEMS-iye, güneş için derdim ,diyorum, diyeceğim.Dün şemsiye ile ilgili yazmayı düşünüyordum tabi yağmurla da ilgili sen yazdın aynı kaynaktan besleniyoruz çok şükür, sevgilerimle.
Elvancim, keske dönebilsek o günlere:))
Sevgilerimle
Sevgili Fahri, hissettim:))
Sevgilerimle
Sevgili absalom, senin gibi bir dayilari oldugu icin yegenlerin gercekten cok sanslilar:)) Kardesin ne kadar kizsada vazgecme:))
Kucak dolusu sevgiler
Dolunayim, duydunmu sana gönderdigim Ihlamurun kokusunu:))
Öptüm kuzum
Gülenim, delismenim iyiki varsin, iyiki seninle konusabiliyorum, seni cok seviyorum.
Öpüyorum güzel yanaklarindan canim benim:))
Ates böcegim, yüreginden, hayatindan bereket, yüzünden gülümsemen hic eksilmesin tatlim.
Bundan sonra yagmur sana kasvetli anlari degil, yagmurun altinda agziyla yagmur damlalarini tutmaya calisan kara kuru bir kiz cocugunu hatirlatsin:))
Sarildim böcegim:))
Mayam, insallah bir gün seninle elele hic korkmadan, saklanmadan dolasiriz yagmurun altinda:))
Kucak dolusu sevgi gönderdim yüregine:))
Ablam, seninle ayni kaynaktan beslenmek, bundan daha güzel bir sey olurmu ki:))
Seninle konusmak ne iyi geldi bana bir bilsen, kocaman yüreklim:))
Seni cok seviyorum ablam.
Sarildim SIMSIKI, öptüm yanaklarindan:))
bugün burda da deli gibi yağmur yağdı ve ben de aynı şeyi düşündüm... ama evdeydik ve penceredeydik..
Fundacim, yagan yagmura pencereden bakmakta cok keyifli oluyor, bizde bu gün balkondan seyrettik kücük cadiyla:))
Benim cocuklugumda cok sevdigim bir tekerleme vardi belki bilirsin: Yagmur yagiyo, seller akiyo, arap kizi camdan bakiyo, diye:)))
Öptüm ikinizide:))
Öyle güzel anlatmışsın ki sevgili Belgin,kendi çocukluğumdan senin çocukluğuna atladım...Sanki hep aynı çocukluk yaşanıyormuş gibi hissediliyor anlatımında...
Ah,bu çocukluk kadar güzel bir zaman dilimi daha var mı acaba?
Sevgiler,
TüTü
İçime, yağmurda toprak kokusu ve ıhlamur kokuları çektim yazını okurken ne güzel oldu bir bilsen:) ben de doya doya sokakta yaşadım çocukluğumu.
Yağmurda karda dışarı fırlayıp, kollarımı iki yana kocaman açar başımı gökyüzüne kaldırırdım. Yağmur ve kar tanelerinin kirpiklerime düşüşünü hissetmek için. saçlarımın sırılsıklam olmasını beklemek en büyük keyfimdi. Beni çocukluğuma götürdün yazında...
Sevgiler
Sevgili Tütüm, bence de cocukluk gibisi yok :))
Sevgilerimle
Sevgili Cinar, hosgeldin, arasira yapmak lazim, yalin ayak dolasip, icimizdeki cocugu kara, yagmura salivermek lazim, öyle degil mi:))
Sevgilerimle
Ben de pek severim yağmurda yürümeyi Belgin'ciğim. İnsanın içini de dışını da temizler değil mi? Hele de ıhlamur kokusu eklendi mi...
Tijenim, ihlamur kokusuyla, yagmurun kokusu birbirine karisinca, anlatilmaz nefis bir koku cikiyor ortaya:))
Sevgilerimle
Çok çok guzel anlatmıssın.Yağmur yagsın hemen şimdi yağsın ıstedım.
Ebrucu, valla burda her gün yagiyor, sabahtan bunaltici bir sicak, aksamüstüde, paldir küldür gök gürültüsü, sonrasinda da sakir sakir bir yagmur:))
Istersen birazcik gönderiyim, ne dersin:))
Öptüm kuzunu ve seni:))
Biz her konuda özgür çocuklardık Belgin'ciğim.
Ne güzel anlatmışsın.
Sevgilerimle...
Özlemim, simdiki cocuklara aciyorum gercekten, agaca tirmanmaya, yagmurda islanmaya bile korkuyorlar, camurda oynamanin tadini bilmiyorlar, yazik ettik onlara:(
Kucak dolusu sevgiler canim
Ben bunu bugün yaptım sevgili Belgin; tam yürüyüşe çıkarken yağmur başladı yavaştan.Olsun ıslanayım dedim ve çıktım. Ben yürüdükçe yağmur hızlandı yağmur hızlandıkça ben yürüdüm. Uzun zamandır böyle birşey yapmamıştım. Sırılsıklam oldum. Şimşek ve gökgürültüsünden biraz korktum ama olsun. Sonunda sırılsıklam döndüm eve. Ohh sefam olsun bir güzel oldu ki. Gerçi görenler deli demiştir:) varsın desinler bütün stresimi attım.
Sevgiler
Cinarcim, ne güzel yapmissin, yagmur insanin bütün stresini aliyor degil mi:))
Bence deli dememislerdir, kendileri yapamadiklari icin kiskanmislardir:))
Deli desinler varsinlar, biz kendimizi biliyoruz ya, baskalarinin ne düsündügü hic önemli degil:))
Sevgilerimle
Yorum Gönder
Kaynayan Kazana sizde bir şeyler atın:)