Arkadaşlarımıza vardığımızda Allahtan sofra hazırdı, yoksa benimkiler açlıktan öleceklerdi, garibanlar zaten bir iğne, bir iplikler:)
Arkadaşım, hava güzel olduğundan sofrayı binbir çiçekle ve çeşitli meyve ağaçlarıyla bezenmiş güzel bahçesinde hazırlamıştı. En göz alan ağaçlar, üzeri kıpkırmızı meyvelerle dolu olan, kiraz ve vişne ağaçlarıydı.
Yemekten sonra bizimkiler, baba-kız hemen masanın yanındaki kiraz ağacını talan etmeye durdular:) Yeterince kiraz yiyen küçük cadı, arkadaşımın bahçenin biraz ilerisinde kurulu olan kocaman Trampolininde hoplayıp, zıplayarak yediği kirazları eritmeye çalıştı. Bizlerde koyu bir sohbete daldık. Küçük cadım, midesinde yeterince yer açtıktan sonra, teyzesine sırnaşmaya başlayınca, ne istediği anlaşıldı. Teyzesi ona her geldiğinde özel tatlılar hazırlar, o da bu gün tatlı olarak ne var diye merak etmişti.
Teyzesi kızımı hayal kırıklığına uğratmadı, tatlı olarak kendi bahçesinden toplayıp yaptığı, sıcak Frambuaz soslu vanilyalı dondurma vardı.
Sohbet tatlı olunca, insan saatlerin nasıl geçiğini anlamıyor, işte bize de öyle oldu. Saate baktığımda, saat gece onbiri çoktan geçmişti, bizler de vedalaşıp, evin yolunu tuttuk.Eve giderken arabada küçük cadım ve ben, CD eşliğinde babamıza güzel bir konser verdik:)
Pazar günü de kahvaltıdan sonra, işlerimizi bitirip, küçük cadıyı açık hava Tiyatrosuna götürmek için yola düştük. Tiyatro kocaman ve çok güzel bir Parkın içindeydi. Küçük bir ayıyla, küçük bir Kaplanın dostluklarını ve Panamaya gitmek için çıktıkları yolculuğu ve yolda karşılaştıkları diğer hayvanlarla kurdukları dostluklar anlatıyordu.
Bu iki dostun yine dönüp dolaşıp, kende evlerine gelmelerini konu alan Tiyatrodan sonra küçük cadımı, oyun Parkına götürdük. Orada iyice oyuna doyduktan sonra, acıktığı aklına geldi, biz de soluğu babaannemizde aldık. Babaannemiz de karnımızı doyurup, biraz oturduktan sonra, evimize geldik.
Evde, sabahleyin ev sahibimizin bahçeden toplayıp, bize verdiği, yıkayıp, süzülmeye bıraktığım bir leğen dolusu kırmızı, beyaz ve siyah Frenk üzümleri bizi bekliyordu. Onların ilk önce sularını çıkartıp süzdükten sonra biraz şekerle kaynatarak şurup yaptım. Sıcak sıcak kavanozlara doldurup, soğumaya bıraktım. Yazın buzlu suyla karıştırıldığında nefis bir içecek oluyor. Kışında muhallebilere, puddinglere sos olarak eşlik edecek:)
Ìşte bir hafta sonunu da böylece yorgun ama mutlu olarak bitirmiş olduk:)
Herkese bol Frambuazlı, Frenküzümlü, Kirazli ve Dondurmalı güzel günler diliyorum. Tadını çıkarın hayatın ve bu güzel yiyeceklerin:)
Resim: Pixelio
25 Kişi ses vermiş:
Tatlı sohbet,bahçee yemek,meyve ağaçları ,frenk üzümleri...aman Allahım cennete mi gittiniz?
frambuaz soslu vanılyalı dondurma
sımdı olsa da yesem cok canım ıstedı:)
resimler enfes gözküyor
Ebrucum, arkadasimin bahcesi gercekten cennet gibi, giren bir daha cikmak istemiyor:))
Öykücüm, gel ben sana ellerimle hazirliyayim sicak frambuaz soslu dondurmayi:))
Öptüm ikinizide:))
Sevgili baligim, anlasilan sende bizim gibi kiraz, visne sevdalilisin:))
Bende böyle teyze istiyorum ya,beni de yeğen olarak kabul edin lütfen :)
Gel Prensesim gel, hepinize yetecek kadar soslu dondurma var:))
uff ne çok severim hazır sofralara kurulmayı:)
Hadi acidim, sen de gel bakalim:)) Sensiz olmazdi bu sofra zaten canimin ici:))
ben eksık kalmasam :)
sahiden orası cennet mi diye soracaktım ama cennet haine getiren sizlerin varlığı olmuş aslında :)))
hep böyle keyifli olmanız dileğiyle canım benim...
Dolunaycim, hic sensiz olurmu:)) Sonra kahvemizi kim pisirecek:))
Mayam, bir gün olur gelirsen, seni de götürücem o cennet bahceye:))
Canlarim, öptüm ikinizide:))
Hafta sonun çok güzel ve yoğun geçmiş.Ailece hayatınız hep mutlu ve sağlıklı geçsin.
Sevgiler
Ağzımın suyu aka aka okudum ama en tatlısı da ailenin ve senin güzel bir gün geçirmiş olman.
Siz bana gelince her gün yemek yapmaktan yırtarsın :P Seni çok seven bacın :)
Sanslim, seninde günlerin güzel olsun tatlim:))
Gülencim, bir geleyim, seninle ne güzel yemekler, tatlilar yapariz biz:)) Bende seni cok seviyorum, özledim:))
Seviyorum hepinizi, hepinizin günleri mutlu ve huzurlu olsun:))
Yazdığını, her satırını yutkunarak okudum. AMan yarappim. Ben kilo almaya mahkum bir insanım :(((
Sevgili Vladimir, hosgeldin, sefalar getirdin:))
Kilo alirsan sorun degil, yandaki elmanin üzerinde kilo vermenin sirlari yatiyor:))
Sevgilerimle
bir kiraz gibi yaşayabilmek kısaca....
Sevgili atesinsesi, hosgeldin:))
Senin hafta sonlarını okumak beni çok mutlu ediyor Belgin'ciğim, sen hep yaz ben okuyayım olur mu?
Çok kocaman sevgilerimle...
Özlemim, ben seni okurken, sen beni okurken mutlu oluyoruz:)) Ne güzel yüreklerimiz burada bulustu, insallah bedenlerimizide bir gün bulusturma imkani buluruz:))
Öptüm oglusunla seni yanaklarinizdan:))
Belgin'ciğim,
Sonunda eve ulaştım. Hala şaşkın ve tabii yorgunum ama yavaş yavaş yorumları yanıtlamaya başlayacağım. Kaşla göz arasında gelip senin şu meyveleri gördüm ya bir özendim bir özendim. Neyse ki bizim kayısı ağaçları meyve dolu, onlarla avunacağım artık!
Tijenim, hosgeldin:)) Yorgunsundur tabii ki, onca gezmeden sonra. Sizleri bir kiskandim ki sorma, orada sizlerle birlikte olmayi ne kadar isterdim. Insallah bir gün o da olur:))
Sevgilerimle tatlim...
Benim kardeşim ne güzel bir hafta sonu geçirmiş öyle.Daim olsun Allah içinize sindirsin, yedikleriniz içtikleriniz hepinize şifa olsun canım.Frenk üzümü buralarda ne gezer frenk illerine mi gidelim şimdi?Onun yerine İzmir üzümü yeriz biz de sevgilerimle.
Ablam, sen oralarda frenk üzümü bulamazsin, bende buralarda Izmir üzümü:))
Bulduklarimiza sükür ablacim:))
Sarildim SIMSIKI, öptüm yanaklarindan
Yorum Gönder
Kaynayan Kazana sizde bir şeyler atın:)