RSS

24.04.2009

Mısır

Çok eskiden, ben altı yaşlarındayken, annem haftada bir gün iş gitmezdi. Evde kaldığı o bir günün içinde, evi temizler, çamırlarımızı yıkar, pazar alışverişini yapar ve bütün hafta yiyeceğimiz ekmeği yapardı taş fırında. Íşte o günlerden biriydi, annem eline ayağına dolaşmıyalım diye bize bir tepsi mısır patlatmıştı, ben ve arkadaşlarım oturmuş hem mısır yiyoruz, hem de konuşuyoruz. Bir zaman sonra tepsideki mısırlar neredeyse bitmişti ve dibinde bir kaç patlamamış mısır kalmıştı.

Arkadaşlarımdan birisi, “Bu patlamamaş mısırı burnunun deliğine sokamazsın, çünkü senin burun deliklerin çok küçük!” dedi. Bende küçüklüğümden beri haz etmem birisi şunu yapamazsın dedimi, “Yaparım!”, dedim, mısırı aldığım gibi, arkadaşlarımın şaşkın bakışları altında, sağ burun deliğime sokuverdim. Sonra hıh deyince mısır geri çıktı, bu sefer de arkadaşım, “Oraya tabii sokarsın, o burun deliğin ötekinden büyük!” deyiverdi, bende bir mısır daha alıp sol burnumun deliğine soktum. Ama bu defa ne kadar da hıhlasam da mısır bir türlü geri çıkmadı.

Arkadaşlarım ve ben korktuk, hemen anneme seslendik, annem koşarak geldi. Ona yaptıklarımızı anlattık, annem temelli panikledi. Durumu öğrenen komşu teyzelerde sağ olsunlar anneme, “Bu mısır artık çıkmaz, burnunda büyümeye başlar, beynine gider!” diye bir yığın laf söylediler. Annem bu defa temelli korktu, cımbızla falan çıkarmaya uğraştı ama mısır bir türlü yakalanmadı cımbıza. Bu arada bende avazım çıktığı kadar bağırıyorum tabii.

Sonra annem beni elimden tuttuğu gibi, soluğu babamın iş yerinde aldık ve babam patronundan aldığı, 40 lira olan haftalığını, anneme verdi. Annemde beni doğru KBB Doktoruna götürdü, Doktor iki dakikanın içinde çıkarıverdi mısırı burnumdan, bedeli 40 lira.

Sonra eve geldik, ben korkudan ölüyorum, babam eve gelince beni dövecek diye. Nasıl olduysa o gün babam beni dövmedi. Zavallı annecim o gün alışverişe gidemedi, çünkü bütün hafta bizleri geçindirmek için alışveriş yapacağı parayı Doktora vermişti. O zamanlar her şey şimdiki gibi bol değildi, her istediğin her zaman bulunmuyordu. Haftada bir gün Pazar kurulurdu ve herkes ihtiyacını o gün pazardan alırdı. Annem o hafta bizleri dağlardan, tepelerden, ovalardan topladığı yaban otlarıyla, evde olan kuru erzakla besledi.

Ama çocukluk işte herkesin annesi babası evlerine alışveriş yapmışlardı ve onlarda alınan portakalları, elmaları gözümün önünde yedikçe benimde canım çekmişti, bunu anneme her söylediğimdeyse aldığım yanıt aynıydı:

“Burnundaki mısırı ye!”


Öykü Atölyesi, Kelime Oyunlari
Resim: Pixelio

28 Kişi ses vermiş:

parka dedi ki...

Sen mısırı haketmişsin haylaz Belgin :))

özii dedi ki...

Ayy canım ya kıyamam ben sana "burnundaki mısırı ye ha" ama biliyor musun buna benzer bir olayı oğlum yaşamıştı insanin eli ayağına dolanıyor .
Hatta bu akşam üzeri başımıza neler geldi bir bilsen ! yazarım

Belgin dedi ki...

Ahmet, yedim misiri yedim, hemde nasil:))


Özii, canim insallah kötü bir sey degildir!!

sufi dedi ki...

Canım kardeşim, akcadım,burnuna mısır sıkıştıran belgin'im;
Gözümde canlandın bir anda, o zaman yanında olsaydım senden çok ben paniklerdim herhalde.O olaydan sonra mısır yemeye tövbe etmedin inşaallah.Sevgilerimle.

Belgin dedi ki...

Yok ablacim yok tövbe etmedim, daha hala cok severim patlamis misiri, sadece burnuma sokacagima, agzima sokuyorum artik:))

efsa dedi ki...

http://akrepkizi.blogspot.com/2008/11/gemiten-esintiler.html


bir oku bakalım mısır değil ama bir paket peçeteyi minik toplar haline getiren kızı :))))

Adsız dedi ki...

valla hatıranın sonu mukemmel bıtmıs :)

aysegul dedi ki...

Sizi Cenk'in bloğundan tanıyorum.Çok hoş bir öykü.Ben de yeni bir blogcu sayılırım.Bazen
kelime oyunlarınıza kataılabilr miyim?
Sevgiyle kalın...

tutsak dedi ki...

Allahtan o palamamış mısır burnundayken ateşin yükselip de mısır burnuda patlamamış dermişim şaka şaka

Belgin dedi ki...

Dolunaycim, ben o lafi bir hafta boyunca isittim:))

Aysegül, hosgeldin canim, tabii katilabilirsin, yazini yazdiktan sonra linkini yorum olarak Öykü Atölyesine birakman yeterli, kolay gelsin:))

Tutsak´cim, amma olurdu ha, burun balon gibi:))
Sevgiyle kalin can dostlarim:))

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Ben neyi merak ettim biliyor musun Belgin'ciğim, sonra mısır yemeye devam ettin mi?
Ah çocukluk ahh:))
Sevgilerimle...

guguk kuşu dedi ki...

he hee, bende nohutları doldurmuştum burnuma, elektriklerin olmadığı bi gecede sinsi sinsi, zavallaı halam elinde gazlı lamba söylene söylene çıkardı onları. Canım benim biliyodum benim kardeşim olduğunu bak ikimiz de aynıyız. Anneciğine de burdan sevgilerimi yolladım, bilirim duymuştur o.

Belgin dedi ki...

Özlem, daha hala cok severim misiri:))

Guguk her seyimizden belli kardes oldugumuz:)) Biz seninle gene nohut, misir doldurmusuz, Efsa bir paket peceteyi doldurmus burnuna:)))

Canlarim sizleri cok seviyorum:))

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Cadılık taaa o mısırdan mı başladı.
Annenin cevabı da iyi hani.
Hatıralar, hatıralar, ne güzellikler katıyor yaşamımıza.
Acı da olsa üzücüde olasa anımsanacak birşeylerin olması güçlü kılıyor bizleri.
Sevgiler...

umursamaz dedi ki...

belgin ablacım Allah korumus:) ozamanlarda hersey nekadar zomus degıl mı..cocukluk ıste ılla yapıcaz baskasının yapamazsın dedıgını..

canım mısır ıstedı:)
guzel anını paylastıgın ıcın tesekkurederım:)
sevgılerımle
pırıltılı cadı

Belgin dedi ki...

Nur ablacim bilmem ki:))

Piriltili cadim patlattim misirlari, hadi gel birlikte yiyelim:))

beenmaya dedi ki...

seni gidi yaramaz seniii
ama annenin cevabına bittim :)))

guguk kuşu dedi ki...

vayyyy efsa nasıl aşardıki bunu (denesekmi ki belgin) şimdide kocalarımız çıkarır burnumuzdan ya daaa aksine peçeteleri daha derinlere tıkarlar ne dersin?

Belgin dedi ki...

Mayacim, annem esprili kadindi:))

Guguk, kocalarimiz bence bir degil iki üc paket falan tikarlar bu defa ceneleri cikmasin diye:)))
Deli kizlar ben sizi gercekten cok seviyom:))
Kizlar ne zaman bulusuyoz, cok oldu söyle sazli sözlü eglenmiyeli, bu cumartesi bana gelin hadi:))

beenmaya dedi ki...

ay ben çalışıyorum ama cumartesi :(((

Belgin dedi ki...

Eh bizde Pazar günü toplaniriz, sensiz olmaz:))
Sen Tutsaga, Guguk kusuna, Özii de haber ver, ben ötekilere haber veriyim olurmu:))

beenmaya dedi ki...

ama eğer cts iş bitmezse pazar da çalışabilirim :(((

çok oldum farkındayım...

Belgin dedi ki...

Mayam, yardima geleyim, isleri beraberce bitirir cikariz bizde:))

beenmaya dedi ki...

bak o olur işte :)))

Belgin dedi ki...

Tamam o zaman cts. haber ver islerin bitip bitmedigine:))

beenmaya dedi ki...

anlaşıldı merkez :))

Tabiat Ana dedi ki...

ilahi :))

Belgin dedi ki...

Tabiat anam, sorma benden de beterleri varmis, yorumlari okuduysan görmüssündür:))

Yorum Gönder

Kaynayan Kazana sizde bir şeyler atın:)