RSS

25.02.2010

Eskiden Siyah-Beyazdı Dünyamız

Akşam yemeklerinden sonra çekirdeklerin alınıp koşa koşa gidildiği, yazlık Sinemalar kalmadı artık. Şimdilerde Ayhan Işığa aşık olunmuyor, Adile Teyze gülmüyor. Ne Aliye Rona anne, ne Hulusi Kentmen baba oluyor. Evde kalan kızımız Ayşen Gruda çoktan evlendi. İnsanlara o meşhur selamını vermiyor artık Sadri Alışık.


Siyah Beyazdı o yıllarda hayatımız, komşuluk daha samimiydi. Kapı önlerinde oturulur, çayların eşliğinde koyu sohbetler edilirdi. Aşıklar gizlice mektuplaşır, Aşklar ağaçlara kazınırdı. Erkek çocukların telden arabaları, kız çocuklarının bezden bebekleri vardı.

Siyah-Beyazdı hayat çok eskiden. Sabahları sımsıcak selamlar verilirdi karşılaştığınız tüm insanlara. Akşamları mısır patlatılırdı sıcak, samimi sobalı evlerde. Dedeler-Nineler masallar anlatırlardı torunlarına. Bazı geceler nine el kirmanında yün eğirirdi, torunlarsa hayran hayran seyrederdi marifetli ninenin ellerinde dönen kirmanı.


Televizyon girmeden önce evlerimize, bu kadar renkli değildi hayatlarımız.


Geceleri Araba Alarmı sesiyle değil, Bekçi düdüğüyle uyanırdı insanlar. Rüyalar bile daha tatlıydı. Damalı arabalar herkesin hâyâllerini süslerdi.


Hâyâllere, Hasretlere, Aşklara MP3 ler değil, 45 lik Plaklardan Zeki Müren eşlik ederdi o güzel sesiyle.


Sonra yavaş yavaş kaybolmaya başladı Siyah-Beyaz dünyamız. Renklendi, ışıl ışıl oldu hayatlarımız. Bu ışıltının arasında önce yazlık Sinemaları kaybettik, sonra samimi komşuluk ilişkilerimizi, tatlı rüyalarımızı kaybettik daha sonra o renkli Dünyanın altında.


En sonunda da kendimizi, insanlığımızı kaybettik ışıl ışıl göz kamaştıran renklerin arasında.


Keşke Dünyamız hep Siyah-Beyaz kalsaydı…


Yazan: Erhan Çerçi


Resimler: buradan

18.02.2010

Hadi toplanın bakayım şöyle etrafıma, size bilmediğiniz bir şey anlatıcam:)

- Vancouver Kenya´da bir şehirdir, şimdi orası çok soğuk olduğu için Kış Olimpiyatları orada yapılıyor!

- Gürcistan, Afrika kıtasındadır!

- 12 ton eşittir 1200 kilodur!

- Ìspanya´nın başkenti Roma´dır!

Şaşkın bakışlarınızdan anladığım kadarıyla sizlerde bunları bilmiyordunuz di mi? Neyseki geç olmadan hep beraber öğrenmiş olduk:)
Durun durun panik yapmayın, henüz delirmedim:) Bunlar benim saçmalamalarım değil yahu, bunlar gençlerin ağzından duyduğum acı gerçekler.
Meğerse ben bunların hepsini yanlış biliyormuşum. Bu gerçekleri (!) dinlediğimde bu gün bir yaşıma daha girdim. Böyle giderse ben çok hızlı bir şekilde yaşlanıcam arkadaşlar. Eeee böyle şeyleri her duyduğumda bir yaş atlarsam, yakında bininci yaş günümü kutlayabiliriz hep beraber:)
Bu çocuklar okulda ne öğreniyorlar çok merak ediyorum:) Allahım aklıma sen sahip çık!

9.02.2010

Evlilik

Bu sözleri 7. Numara dizisinde dinledim ve çok hoşuma gitti, sizlerle paylaşmak istedim:) Çok seviyorum ben bu diziyi:) Evlilere ve yeni evlenecek olanlara faydası olur belki, kimbilir:)

„Evlilik dağdaki keçi yolu gibidir. Bir dağ düşün, yalçın mı yalçın, derin uçurumları var. Doğar doğmaz bizi, hadi bu dağı aş diye eteğine bırakıveriyorlar. Ìlk başlarda iş kolay, ama yükselmeye başladıkça dağ sarpa sarıyor,dimdik kayalarla uçurumun arasında kalıveriyorsun, gücün azalıyor, derken senin gibi bir yolcu daha çıkıyor karşına.
Yoldaşınla omuz omuza, can cana verip bir keçi yolu açıyorsunuz kendinize, biliyorsun ki artık yalnız değilsin. Biliyorsun ki artık o yolu iki kişi yürüyeceksin. Dağ yine yalçın ama artık yürümek zevkli, nefesim tükenecek diye korkmuyor insan, çünkü yanında kendi can nefesin gibi bir nefes daha var.

Evliliğin mutlu olup olmaması yoldaşına bağlı, yolda yanyana yürürken dikenleri değil çiçekleri derleyeceksin, canın yanınca bir yandan ağlamasını, bir yandan da türkü söylemesini bileceksin. Biri pes deyince, öteki hadi demeli. O yorulunca sen onu sırtında taşımalısın.”

Hayat denilen keçi yolunun hepimiz için çiçeklerle dolu olması dileğiyle,
sevgiyle, sağlıkla kalın:)

Resim: Pixelio

1.02.2010

Hayat

*Hayat naneli şekerlerle dolu!

Almasını, görmesini bilene:)

*7 Numara, 42.ci Bölüm
Resim: Pixelio